50- Muhlis Akarsu
Dersim asıllı Muhlis Akarsu, 1948 yılında Sivas’ın Kangal ilçesi Minare köyünde doğdu. Küçük yaşta, Dersim’den gelen Alevi kültürünün etkisiyle saz çalıp türkü söylemeye başladı..
Gençlik yıllarında geldiği İstanbul’da Davut Sularî ve Mahsuru Şerifin deyişleriyle tanıştı. Uzun süre, bu iki ustanın etkisinde kaldı. 1970’lerden sonra Ali İzzet, Âşık insanî’nin şiir, deyiş ve nefesleriyle halk müziğine katkıda bulunmaya çalıştı. Bu arada Pir Sultan Abdal, Kul Himmet deyişlerini aynı kültür kalıpları içinde seslendirdi. 1980’lerde, Muhlis Akarsu, kendi kimliğini bulur. Güçlü bir ses ve saz, güçlü bir anlatım ile söylediği türkülerden ötürü üç ay tutukevinde kaldı.
Alevi dedelerinin çaldığı kısa kollu bağlamayı 1980’lerde gündeme getiren Akarsu, dostları Arif Sağ, Yavuz Top ve Musa Eroğlu ile birlikte Muhabbet serisini yaşama geçirdi.
2 Temmuz 1993 günü, gericiler tarafından Sivas Madımak Oteli’nde eşi ve 35 güzide sanatçı, edebiyatçı ile yakılarak öldürülen ozan Muhlis Akarsu, yapıtlarını “Aşık Olan Durmaz Ağlar” adlı albümünde topladı. 1994 yılında “Ya Dost Ya Dost-Seçmeler 1″ albümünü çıkardı. Sözü ve müziği Akarsu’ya ait olan aşk, hasret ve aykırılık temalarını ezgileştiren albümde, şu güzellemeleri var: Bırakma Sevda Beni, Ne Sevdiğin Belli, Şikâyetim Sana, Yakma Beni Öldürürsün, Vay Gözünü Sevdiğimin Dünyası, Ayırma Bizi Kendinden, Medet Sevdiğim, Bu Yarayı Dosttan Aldım Ezeli.
Sanatçı, geriye yüzden fazla plak, 4 uzunçalar, 20 kadar ses bandından oluşan zengin bir arşiv bıraktı :
1- Ey sevgilim sana şikâyetim var
Ne sevdiğin belli ne sevmediğin
Ben de bir insanım bir de canım var
Ne sevdiğin belli ne sevmediğin
Eski günler hayalimden gitmiyor
Dün dediğin günkünü tutmuyor
Yiğidim ya sana gücüm yetmiyor
Ne sevdiğin belli ne sevmediğin
Akarsu’yum böyle mıydı ahdımız
Onun için viran oldu tahtımız
Umudum yok gülmez artık bahtımız
Ne sevdiğin belli ne sevmediğin
2-
Gel kardeşim ayrı gezme
Kulluk yakışır mı
Zalime boynunu eğme
Kula kulluk yakışır mı
Fırsat elde bile bile
Yana yana döndük küle
Yirminci asırda bile
Kula Kulluk yakışır mı
Akarsu darda kalsa da
Dünya halkı hep ölse de
Bunun sonu ip olsa da
Kula kulluk yakışır mı
3-
Pazarlık edelim Ali’im seninle
İki cihan senin olsun sen benim
Hayrını gör imanında dilinde
Hatm-ul Kur’an senin olsun sen benim
Keselim sıratını kazana çöksün
Olanca katranı çamura batsın
Beraber gülelim cehennem korksun
Sırat mizan senişn olsun sen benim
Ayıp değil midir ademe minnet
Başına çalınsın huriyle cennet
Dostluk pazarında olma muhanet
Huri gılman senin olsun sen benim
Akarsu’yu böyle vereyim dursun
Senin aşkın onu yaksın kavursun
Bilirim Ali’sin canansın nursun
Kamber- Selman senin olsun sen benim
4-
Dostlar bizim inancımız belli olur
İnsan hakkı nerde ise ordayız
Softaların sözüne kanmayız
Demokrasi nerde ise ordayız
Bizim ölenimiz geri verilmez
İnsana boş fetvalar verilmez
Bizde bölücülük bilinmez
Demokrasi nerde ise oradayız
Yollarımız ikilikle barışmaz
İnsanların inancına karışmaz
Benlik yoktur kimse ile yarışmaz
İnsan hakları nerde ise oradayız
İnsan haktır hak insandır biliriz
Gönüllerde açar bizim gülümüz
Akarsu’yum bacı kardeş hepimiz
Demokrasi nerde ise oradayız
5-
Döne döne yandım aşkın narına
Ben garibim sen garipsin güzel dost
Neler görmedim senin uğrna
Ben garibim sen garipsin güzel dost
Girerdim ateşine dumanın ateşine
Sen kaldırdın gönlümdeki gumanın
Ateşine girip her dem yanarım
Ben garibim sen garipsin güzel dost.
Akarsu’yum yaramız çok derinden
Bu yara baş vermiş binbir yerinden
Öldüğümü duyarsan birinden
Ben garibim sen garipsin güzel dost