74- Ali Kılıç
Ali Kılıç, 1964 yılında, Pülümür’de doğdu, ilk ve Ortaöğrenimini Pülümür’de tamamladı, istikrarlı, inançlı, sorumluluk bilincine vakıf, genç, dinamik bir Dersimli… Daha yolu yarılamadığı bir dönemde, iş adamı, gazeteci, toplum önderi gibi değerlere sahip olan insanlar arasına girme başarısı gösterdi.
Bir seçim çalışması için Kırmızıköprü’den geçen Alpaslan Türkeş’in konvoyunun yörede durmaması için, arkadaşlarını örgütleyerek taş yerine kartopu bombardımanı başlatanların önderliğini yaptı. Küçük yaşlarda siyasete duyduğu bu ilgi, kendisiyle birlikte büyüdü gelişti.
1980 yılında öğrenci olarak Almanya’nın Münih kentine gitti. Almanca öğrenimini tamamlarken, yaşantısının sosyal yönünü geliştirmeyi ihmal etmedi. 1982 yılında, arkadaşlarıyla birlikte ilk Türk-Alman Dostluk Tiyatrosu’nu kurdu. Sevgi Soysal’ın “Venüslü Kadınlar”, Erman Okay’ın Almanya’daki yabancı düşmanlığını işleyen “La Lallal La “adlı oyunlarında başrol oynadı.
Ali Kılıç, uzun yıllar Milliyet gazetesi Münih Temsilcisi olarak görev yaptı. 1991 yılında Yugoslavya’da patlak veren iç savaşta, meslektaşları irfan Sezer ve Ata Akdoğan ile, Türk basını adına bölgeye giren ilk gazetecilerdendi. Savaş yörelerinden çektiği fotoğraflar, Avrupa Türk Gazeteciler Cemiyeti tarafından ödüle layık görüldü. Milliyet gazetesi adına Yugoslavya, Romanya, Rusya ve Afganistan’da, savaş muhabiri olarak gelişmeleri izledi. Üstlendiği görevi layıkıyla bitirme zorunluluğu olduğuna inanan, sorumluluk kavramına saygılı bir kişiliği de var.
1995 yılında, Avrupa’daki Alevi örgütlenmesinin çatı örgütü olan ve Kıta’daki
en büyük göçmen örgütü olarak bilinen Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Yönetim Kurulu’na seçilerek, Bavyera Eyaleti Bölge Koordinatörü oldu.
1996 yılında gerçekleşen Kurultay’da, yine aynı Federasyon’un Genel Sekreterliği’ne getirildi. 1997 yılında yapılan Kongre’de de Avrupa Alevi Birlik Federasyonu Genel Başkanlığı’na seçildi. İki yıl gibi kısa süre içerisinde, AA bünyesinde Alevi örgütlenmesi için önemli çalışmalara imza attı.
1997 Ekimi’nde, Avrupa Alevi Akademisi (AAA)’nin kuruluş aşamasında kurucu üye oldu, büyük sorumluluk yüklendi. AABF ile Hollanda’da bulur Hollanda Alevi Bektaşi Sosyal ve Kültür Dernekleri Federasyonu (HAK- DER)’in yakınlaşması ve başkanlığına Mustafa Düzgün’ün getirildiği Akademinin kuruluş çalışmasını yürüttü. Almanya’da geleneksel olarak yapılan Alevi Kültür festivallerinde yazar Yaşar Kemal, sanatçı-gazeteci Zülfü Livaneli Sivas Madımak Oteli Katliamı’nda iki çocuğunu yitiren sanatçı İsmail Kaya’ya Barış ve Dostluk ödüllerinin verilmesini sağladı. Bu ödüllerin ikincisi ise, gözaltında öldürülen gazeteci Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe’ye verildi.
Ali Kılıç, AABF Genel Başkanı olduktan sonra Alevi örgütlenmesinin her alanında yer almaya özen gösterdi. 8 Yıllık Temel Eğitim Yasası’nın görüşüldüğü günlerde, yine yanında Alevi örgütlerinin temsilcileri olduğu halde, dönem Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit’i ziyaret etmişti. Görüşmede, Alevi örgütleri üzerindeki yasakların kaldırılması yönünde talepleri dile getiren Ali Kılıç, medya ordusu önünde Ecevit’e şunları söylemekten de kaçınmadı: “Baskılar ve yasaklar artık son bulmalı. Yirmi beş milyon Alevi’yi sokağa dökmüyorsak eğer, ülkenin iç huzurunu ve barışını düşündüğümüz içindir… ”
19 Mayıs 1998’de, Ankara’da inşa edilen Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültürü Vakfı’nın açılış törenine, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de katılmıştı. Demirel, yaptığı konuşmanın bir bölümünde, “içinizdeki kini ve nefreti atın” demişti. Daha sonra konuşmak için kürsüye gelen Ali Kılıç, “Bu kürsüde biraz önce konuşan sayın Cumhurbaşkanı, ‘içinizdeki kini ve nefreti atın’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanı çok iyi biliyor olmalı ki, Hacı Bektaş Veli felsefesine gönül verenlerin içinde kin ve nefret barınamaz. Sayın Cumhurbaşkanı çok önemli bir konuya temas etti ama, adresi yanlıştı. Kin ve nefret, insanları diri diri yakanlara çıktığı camilerde aranmalı, burada değil…. Sayın Cumhurbaşkanı, kaçırmadığı cuma namazlarında camileri dolduran cemaate seslensin ve bir kez de onlara içlerindeki kini ve nefreti atmalarını salık versin” şeklinde yanıt vermişti.
Ali Kılıç, gazetecilik yaptığı yıllardan tanıdığı Balkanlar’daki Alevi Bektaşi toplumu ile, AABF Genel Başkanı seçildiği yıllarda yakından ilgilendi. 10 Temmuz 1998 tarihinde, yine hareketin önderlerinden olan Mustafa Düzgün ile, Makedonya’nın Tetova kentinde bulunan Harabati Ali Baba Tekkesi’nde gerçekleştirilen Kongre’de, yörenin Alevi-Bektaşilerinin çatı örgütü olan Balkan Alevi Birlikleri Federasyonu‘nun kurulmasına öncülük ederek, AABF’nin Balkanlar’a açılmasını sağladı. Yaşamını, bütün içtenliğiyle Alevi toplumunun örgütlenmesine adayan Ali Kılıç, Kanada’dan Avustralya’ya, Kazakistan’dan Irak’a kadar geniş bir coğrafyada yaşayan Alevi toplumunun bir çatı altında örgütlenebilmeleri doğrultusunda çalışmalarını halen sürdürmektedir.
Alevilerin Sesi dergisinde ağırlıklı olmak üzere, bir çok yayın organında makaleler yazar. Ali Kılıç, Viyana’da yapılan Alevi Kültür Festivali’nde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 75. yılı dolayısıyla, “genel af” çağasını yapmıştı.
Katıldığı toplantılarda sık sık, 12 Eylül darbesini gerçekleştiren Kenan Evren ve arkadaşları başta olmak üzere, Türkiye’nin bu noktaya gelmesinde olumsuz yönde sorumlulukları bulunan bütün siyasilerin, mutlaka yargılanması gerektiğini ilk ifade edenlerden biri, Ali Kılıç oldu.
Alevi örgütleri temsilcileriyle birlikte dönemin TBMM Başkanı Hikmet Çetin’i ziyaret ettiklerinde Başkan’ın, “‘Sabrediniz, birtakım olaylar yavaş yavaş çözümlenir” şeklindeki sözü karşısında dayanamayan Ali Kılıç, “Sabır taşı olsa çatlardı. 75 yıldır sabreden biz; Aleviler olduk. Cumhuriyet’e olan bağlılığımız nedeniyle sesimiz çıkmadı. Başkanı bulunduğunuz TBMM çatısı altında Recai Kutan, Alevileri aşağılayıcı sözler sarfediyor, kimse de tavır koymuyor. Tarikat üyeleri, Türkiye Cumhuriyeti Bakanlıkları koltuklarına oturuyor. Çetelerin ağababaları Meclis’te cirit atıyor. Bunlara ‘dur’ denmesi gerekiyor. Türkiye’yi krallar mı yönetiyor, sayın Başkan!” şeklinde sert ve düşündürücü bir yanıt verdi.
Alevi tarihinin en uzun yürüyüşü olarak bilinen “Adımızı istiyoruz-Demokrasi Yürüyüşü“, 10 Ağustos 1998 tarihinde Gazi davalarının görüldüğü Trabzon’dan başlayarak, 16 Ağustos’ta Hacıbektaş’ta son bulmuştu. Bu tarihi yürüyüşün emektarı Ali Kılıç oldu.
Köln’de, 1998 yılında yapılan AABF Kongresi’nde yine Federasyon Genel Başkanlığı’na seçilen Ali Kılıç, 18 Nisan 1999 seçimleri için birçok siyasi partiden adaylık teklifi alırken, O, 1995 yılında Alevi-Bektaşi Temsilciler Meclisi tarafından kurulan Barış Partisi’ne destek vermeyi uygun buldu.
AABF Genel Başkanlığı görevinden istifa ederek, Toplumsal Barış Projesi’ni benimsediği Barış Partisi‘ne katılan Ali Kılıç, bir süre partinin Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’nı da yaptı.
Aynı zamanda Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Üyesi de olan Ali Kı-lıç’ın.bu dalda birçok basan ödülü bulunmakta…